21. yüzyılda yaşıyoruz, sanayileşme dünyada iyice yaygınlaştı, teknoloji hemen hemen her insana ulaştı, Mars’a yerleşme planları yapılır oldu vs. derken aslında çok şey kaçırıyoruz.
1. Çöpe atılan yemekler ihtiyaç sahiplerine ulaştırılsa dünyada kimse aç kalmaz
Dünya geliştikçe tüketim çılgınlığı artıyor. Her gün tonlarca taze gıda çöplere dökülürken, bir yerlerde insanlar açlıkla baş ediyor. Oysa attıklarımızı paylaşsak dahi insanlık aç kalmaz.
2. Para kazanmaya harcadığımız vakit kadar kendimize zaman ayırmıyoruz
Çalışmaya, para kazanmaya o kadar çok vakit ayırıyoruz ki kendimizi unutuyoruz. Zamanımızı mesailerde çarçur ediyoruz. Hayatın güzelliklerini kaçırıyoruz. Oysa ne kadar kazanırsak kazanalım ona göre lüks harcama yapacağız sadece.
3. Avmler ve dev betonarme yapılar arasında yaşıyor, doğanın asıl güzelliklerini kaçırıyoruz
Betonarme yapılarda mutluluğu arıyor, servet harcıyoruz. Ama asıl güzellikleri kaçırıyoruz. Doğanın bize sunduğu muhteşem manzaralardan, sağlıklı capcanlı yaşamdan kendimizi mahrum bırakıyoruz.
4. Kariyer unvan merakına kapılıp, insanlarla samimi ilişkiler kurma deneyimini kaçırıyoruz
Unvan, makam, mevki, kariyer merakıyla insan ilişkilerini sürdürür olduk. Bu da insanlarla mutsuz, stresli ilişkileri doğuruyor. Zamanımızın çoğunu işte, iş arkadaşlarımızla geçiriyoruz. Bu süreçte sıcak, samimi ilişkiler kurmayı kaçırıyoruz.
5. Zamanımızı televizyon, bilgisayar ve telefon ile geçiriyor, asıl ihtiyacımız olan etkinlikleri es geçiyoruz
Televizyon, bilgisayar başında vakit geçirmek hayatın bir parçası oldu. Ama faydalanabileceğimiz, bizi gerçekten mutlu edecek, yaşadığımızı hissettirecek şeyler dışarıda.
6. Dünya geliştikçe, sınırlar daha da netleşiyor, özgürce dünyayı gezemiyoruz
Zaman geçtikçe, sınırlar daha da kesinleşiyor, büyük çitler büyük duvarlar yükseliyor. Oysa özgürce dünyayı gezebilmek varken atacağımız adımlar diplomasilerle sınırlandırılıyor. Özgürce gezmenin verdiği zevkten mahrum kalıyoruz.
7. Dünya geliştikçe yasaklar artıyor, aydınlanmanın yanında prangalarda artıyor
Dünya gün geçtikçe gelişiyor, ama bunun yanında daha çok yasağı, daha çok kısıtlamayı getiriyor. Ne yapsak izin almak zorundayız zaten, bir de yasaklarla boğuşuyoruz.
8. Uzay araştırmaları için milyar dolarlar harcanıyor, ama insanlık henüz tam anlamıyla sefaletten kurtulmuş değil
Dünyada binlerce milyoner yüzlerce milyarder var, hükumetler ciddi harcamalar yapıyor. Ama dünyada bir çok şeyden mahrum kalmış kitleler var. Bu insanlara el uzatmayı dünya geliştikçe daha çok unutuyoruz, görmezden geliyoruz.
