Şimdilerde televizyonlarda öpüşme sahneleri bile günlerce tartışılıp tepkiler alıyor. Kadınları sansürleyen kanallar varken Amerikan dizilerinin yayınlandığını düşünsenize. Hele de giydiği tişört yüzünden tutuklananlar. Bu dizilerin Türkiye’de uyarlandığını veya direk yayınlandığını bir düşünün.
1. “Gypsy” bir terapistin hastalarıyla girdiği samimi ilişkileri, aşkları konu alıyor
Ahlaki ve yasal açıdan sakıncalı bulunan ilişkiler serisi. Bir terapistin hastaları beraber olması kanunlara aykırıyken, bir de lezbiyen olması ülkemizde tepki çekmeye yatkın olduğunu gösteriyor. 10 bölümden oluşan dizide Naomi Watts terapist Jean Halloway olarak karşımıza çıkıyor. Jean Halloway, hastalarının hayatındaki insanlarla kurallara aykırı ve samimi ilişkiler içine giriyor.
2. “You Me Her” karı koca ve bir eskort arasında geçen aşk hikayesi. Tabi seks ön planda
Bu dizi de günlerce aylarca tartışılıp gündem olacak türden. Seks hayatlarını sıkıcı bulmaya başlayan genç çift, aradıkları heyecanı eskort bir kızda bulunca işler içinden çıkılmaz bir hal almaya başlar. Zira karı koca, aynı kıza abayı yakmak üzeredirler.
3. “Narcos” hükümeti, bakanları satın almış ve her yere sızmış bir uyuşturucu karteli
İşte bu dizi konuşulmadan figüranından yönetmenine herkesin tutuklanıp sorgulanacağı ve linç edilecek bir dizi. Narcos, dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçısı olarak anılan Pablo Escobar’ın bu konuma gelirken yaşadıklarını ve onu hapse göndermek isteyen DEA Ajanı Steve Murphy’le ortağı Javier Peña’nın yaşayacağı olayları anlatıyor.
4. “Master Of Sex” acaba yayınlanabilir miydi?
Seks çalışmaları yapan bir dizinin televizyonlarda gösterildiğini bir düşünün. William Masters başarılı bir kadın doğum uzmanıdır. Ama en büyük tutkusu seksin doğasını ve kimyasını çözmektir. 1960’ların Amerikası’nda bu konuda konuşmak hâlâ tabu sayılmaktadır. Hele seks alanında ciddi bir araştırmanın içine girmek büyük cesaret istemektedir.
Dr. Masters’ın talihi Virginia Johnson’la karşılaşmasıyla değişir. Virginia diğer kadınların aksine bu konuda oldukça açık fikirlere sahiptir. Yaptığı işleri başarıya ulaştırmada çok yetenekli olan Virginia, Dr. Masters’ın araştırmasında en önemli yardımcısı olacaktır.
5. “House of Cards” başkan olmak uğruna işlenen cinayetler
Günümüz Washington D.C. ’sinde geçen hikayede Güney Karolina 5. bölgeden demokrat partiye seçilen Frank Underwood ve eşi Claire Underwood’un hikayesi aktarılıyor. Dizi Amerika Dış İşleri Bakanı olarak atanmayı bekleyen fakat verdiği çabanın karşılığını alamayan Frank Underwood’un bu durum karşısında hayal kırıklığı yaşaması ve beklenmedik planlar içine girmesi ile başlıyor. Bu noktadan sonra eşi Claire Underwood ile düzenli olarak acımasızca fakat bir o kadar yaratıcı planlar geliştiren Frank’in çevresindekileri manipüle ettiğini ve istediği pozisyona gelmek için her şeyi göze aldığını görüyoruz.
6. “Californification” hayatını seks, alkol ve uyuşturucuyla yaşayan adam
Dizinin konusuna odaklanacak olursak; David Duchovny‘nin canlandırdığı Hank Moody, başarıda zirveyi yakalamış ancak birden kaybetmiş sorunlu bir yazardır. Yapımın pilot bölümü seks sahneleri ile açılıyor, zaten ara ara yine tüm bölüm de böyle devam ediyor. Zaten Duchovny’nin bu seks manyağı hallerini görmek bile bölüm boyunca şaşırmanıza neden olacak.
Hank’in yazdığı ve büyük bir başarı yakaladığı kitabın filmi çekilmiş ve Katie Holmes ve Tom Cruise‘un oynadığı çok izlenen berbat bir aşk filmine dönüşmüştür.
7. “Orange is the New Black” eski kız arkadaşıyla geçmişte işlediği uyuşturucu kaçakçılığı suçu yüzünden hapse düşüp tekrar o kız arkadaşıyla birleşen kadın
Dizi, New York City’de yaşayan biseksüel kadın karakter Piper Chapman’ın (Taylor Schilling) etrafında gelişir. Piper on yıl önce üniversitedeyken tanıdığı bir uyuşturucu satıcısı olan kız arkadaşı Alex Vause (Laura Prepon) yüzünden 15 aylık hapis cezası alır. Planları altüst olan Piper, nişanlısı Larry Bloom (Jason Biggs) ile olan New York City’deki normal hayatını bırakarak, cezasını federal hapishanede çekmeye başlar. Piper, Alex’le aynı hapishaneye düşer. Bir müddet sonra Alex’le tekrar bir araya gelir ve hapishanedeki diğer mahkumlarla baş etmeye çalışır.
8. “Sense8” Çin’de uyuyan adamın Amerika’daki adamı öldürmeye çalışması
Dünyanın 8 farklı yerinde yaşayan ve gizemli bir şekilde birbirleriyle bağlantıları olan 8 ayrı kişiyi merkezine alacak. Birleşik Krallık, Seoul, Mumbai, Nairobi, Berlin, Mexico City, San Francisco ve Chicago’yu mesken tutacak Sense8; her bölümde buralarda yaşayan bir karakteri yakından tanıtacak. Bu 8 kişiden bazıları bir araya gelmeye çabalarken, bazıları ise birbirini öldürmeye çalışacak.
9. “The New Normal” eşcinsel bir çiftin homofobik bir taşıyıcı anneyle çocuk yapması hikayesi
Bir aile olmak isteyen eşcinsel çift Bryan ve David, kendilerine taşıyıcılık annelik yapması için birini ararken karşılarına Goldie çıkar. Kızına bir gelecek hazırlamak ve birgün hukuk okumak isteyen genç kadın, çiftin 35 bin dolarlık teklifini kabul etmeye dünden razıdır. İnce eleyip, sık dokuyan Bryan ve David, annelik için Goldie’yi kabul ederler. Ancak Goldie’nin aşırı muhafazakar annesi Jane, işleri hiç de kolaylaştırmayacaktır.
10. “Looking” 3 eşcinsel arkadaşın iş hayatları, özel hayatları, herşeyleri
Michael Lannan tarafından yaratılan Looking San Francisco’daki bir grup gay arkadaşın yaşam öykülerini anlatıyor, Amerika yapımı olan dizinin kadrosunda Jonathan Groff, Frankie Alvarez ve Murray Bartlettgibi isimler yer alıyor. 3 gay arkadaşın yaşantısı üzerine kurulu olan yapım aslında 2011 yılında vizyona giren bir kısa filmin televizyon uyarlamasıdır.
Sonuç olarak; bu dizilerin konuları sahneleri itibariyle Türkiye’de yayınlanma dedikoduları bile sansasyonel haberlerin fitilini ateşleyecektir.